1 Ağustos 2013 Perşembe

18. ay krizi

Uzun zamandır yaşadıklarımı yazmak istiyorum fakat biraz daha beklemeliyim sonucu görmeliyim diye yazmadım. Çünkü tam olarak sebep sonuç ilişkisini çözemedim :)

Biz neler yaşadık?

Derin 6. ayından itibaren kendi kendine, kendi yatağında uyuyan,  çok sakin olmayan fakat şımarık denmeyecek bir çocuktu. Ta ki 18. aya kadar. Bir anda öfke krizlerimiz başladı. Ardından da gece uyanmaları ve gece krizleri... Not olarak eklemek istiyorum aynı dönemde tüm azı ve köpek dişlerimizin de patlama sürecini yaşadık. Yani tam olarak bir kabustu. Sürekli ağlayan, mutsuz, gece uyumayan bir çocukla tam 4 ay geçirdik. Gündüz krizlerimiz ufacık bir şeyden sebep çıkıyordu ve çığ gibi büyüyordu.  Gece krizlerimiz ise ağlayarak uyanma ile başlıyor ve hiç bir türlü sakinleşmiyordu. Abartmıyorum 2 saat boyunca ağlayıp kucağımızda yorgunluktan bayıldığı zamanlar oldu. Bir de anne düşkünlüğü had safhadaydı. Sürekli benimle olmak istiyor, en sevdiklerine bile gitmiyordu. Eşim ve ben kendimizi öyle çaresiz hissediyorduk ki sanki dünyanın sonu gelmiş gibi olan biteni izliyorduk. Bir de acaba diş mi, gece terörü mü, büyüme atağı mı, rüya mı görüyor ???? gibi bir ton soruya cevap arıyorduk. Bu durum bizim de sinirlerimizi yıprattığı için çocuğa öfkeli davranmaya başlamıştım. Bu gerçekten annelerin en büyük imtihanı bence. Aslında bir çoğumuz yaşıyor fakat dışarıya itiraf edemiyoruz. Gerçekten yeterrrrrrrrrr, bıktımmmmmm, susssss diye bağırmaya başlamıştım bende. Fakat bu bağırmalarım işe yaradı mı? Tabi ki hayır. Bunun bir işe yaramayacağını zaten biliyorum fakat o an çileden çıkmış durumdasın, yapacak bir şey yok :) Sonrasında çektiğin vicdan azabı da cabası. Peki sonra ne oldu? Derin 22 aylık oldu daha net konuşmaya ve kendini ifade etmeye başladı. İstediği zamanlar bizimle yatmasına izin vermeye, uykusu yoksa uykusu gelene kadar beklemeye başladık. Yani katı kurallarımızı biraz yumuşattık. Şu son 15 gündür eskisine göre bambaşka bir çocuk var karşımda. Ve şunu anladım hepsi gelip geçici, sanki hayatın boyunca yaşamışsın ve yaşayacakmışsın gibi geliyor ama öyle değil. Ve biliyorum ki yine kötü dönemlerimiz olacak. Çocuk büyütmek kolay değil. Ama en azından hepsi birer tecrübe oldu. Bir sonraki krizimizi daha rahat atlatacağız. Umutsuzluğa kapılmamak gerek. Anne olduktan sonra öğrendiğim en güzel kelime 'olabildiğince' oldu. Yani aslalarım olabildiğinceye döndü. Olabildiğince sakin kalmak en iyisi:) Bir de çocuklarımıza kızıyoruz diye kendimizi suçlamamak. Tanıdığım en sakin insanlar bile çocuklarına öfkelenebiliyor. Hepimiz insanız...

4 yorum:

  1. Bıdır bıdır konuşan bir fıstıkla artık her şey daha kolay. 2.nin zamanı gelmiş:))

    YanıtlaSil
  2. Yok canım kalsın düzelmiş olması yeterli değil. Yalnızım koca şehirde :) çalışmak gerek

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten bazı zamanlar hiç geçmeyecekmiş gibi geliyor karşılıklı öfke nöbetleri. Ama herşey bitip yerini yenisine bırakıyor :(. E artık eskisi gibi de değil, her yaş ayrı bir depresyon. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Miniklerimize sakinlik bize de bol sabır diyorum.

    YanıtlaSil
  4. Aynen öyle biri gider biri gelir hep aynı hikayeler. Sağlıkları yerinde olsun da gerisi boş

    YanıtlaSil